Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Hürriyet

27 Nisan 2013 Cumartesi

EYMİR GÖLÜ

Artık yaz geldi sayılır.. Baharın en güzel günleri. Dışarda parlayan güneşi gördükçe insanın kapalı mekanlarda kalası gelmiyor pek. En azından benim öyle. Hele hele tüm gün ofisteyseniz ve çıkma ihtimaliniz yoksa, balkona 5 dakika çıkmak bile ömre bedel oluyor . :) Hafta sonları özgürlük günü. Yoğun ve tempolu bir haftanın sonunda dinlenmek için iple çekilen 2 gün.. Kimisi evinde kalıp kanepeye uzanıp televizyonunu izlemek ister, kimiside olabildiğinde dışarıda olup eğlenebilmeyi. Ben ikinci kısma giriyorum. Ve karar aldım bu yaz her pazar biyerde olacağım. Hiç evde kalmaya niyetim yok. :) Eymir gölü (Ankara) halka açılmış. Daha önce yasaktı. Gidenler çok övdüler. Resimlerinide gördüm. Bol oksijen, yeşillik ve göl muhteşemm. Uzun yürüyüşler yapabiliyorsunuz, bisiklet kiralayıp, göl kenarını turlayabiliyorsunuz. Semaver, nargile herşey mevcutmuş. İki hafta sonrasına orayı hedefliyorum. Gidelim görelim değil mi ?  :))

23 Nisan 2013 Salı

TÜM ÇOCUKLARIN VE ÇOCUK KALABİLENLERİN ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN.. :)

BENİM GİBİ , YAŞLANDIKÇA GENÇLEŞEN , TÜM BÜYÜMÜŞTE HALA ÇOCUK KALMIŞ , SÖZDE YETİŞKİN ÖZDE HALA ÇOCUK OLANLARIN ; 23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN ... !!! :D ;) İÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU HER ZAMAN KORUYUN. EN BÜYÜK MASUMUYETİMİZ, UMUTLARIMIZ ONUNLA CAN BULUYOR.

20 Nisan 2013 Cumartesi

Beyaz’ın iyileşiyorum düeti kopardı

Beyazın sertap erener "iyileşiyorum şarkısına yaptığı düettt süper.. Koptum :)


TIKLAAA İZLEEE :)

Sonunda buda oldu. İlaçtan kıl çıktı :/

Her zaman çaydan çorbadan çıkacak değil ya... Kıl bu şimdide ilaçtan çıktı..:)

Haberin tamamı için HADİ TIK TIK  :)


Sertap Erener' in "İYİLEŞİYORUM" adlı parçasında bakın neler anlatılıyormuş..

Ertuğrul Özkök bugünki yazısında  gündemdeki popüler şarkı sözleri ile ilgili doğru (bence) tespitleri..

İşte o yazıdan kısa bir bölüm. :)

Ayrılan kadının iyileşme belirtileri şunlarmış..

*Saçlarını kesip sarıya boyatırmış.
*Telefonundaki "bitanem ifadesini silermiş.
*Adamın neyi varsa kaldırıp çöpe atarmış.
*Yatağında özgürce ve çapraz yatarmış.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ..  :)

AKİL İNSANDAN SİVİL POLİSE TEPKİ

Videoyu izlemek için tıklayınız.

18 Nisan 2013 Perşembe

Aynalara dikkat!!! Çift yönlü olabilir..




Aynalı bir yere girdiğinizde yapacağınız ilk şey bu olsun.
Beyler, siz de lütfen sevgililerinizi, arkadaşlarınızı, ailenizi uyarın.
Kötü niyetli insanların emellerine alet olmayın.

Şu basit testi uygulayın; parmağınızın ucunu,
şekildeki gibi aynanın yüzeyine koyun.
Eğer yansımayla, sizin parmağınız arasında
bir boşluk oluşuyorsa karşınızdaki bildiğimiz tek taraflı aynadır.
Şayet sağdaki gibi hiçbir boşluk oluşmuyorsa dikkat!
Çünkü o zaman karşınızdaki ayna çift yönlü aynadır.

İçinde ayna olan bir soyunma kabini,
bir tuvalet ya da buna benzer ayna olan
bir yere girdiğiniz zaman, bu bir saniyelik küçük testi uygulamayı sakın ama sakın unutmayın!
Kötü niyetli insanlar için !



Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti...!

Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, Sadece olmayacaksın.. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra.. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim.. Hani hep kızardın ya Konuş konuş konuş derdin Haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, Haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa ?? Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı.. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık Yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, Zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni.. Yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına.. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, Bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım... Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim...!! Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, Sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.. Zira yoksun...! Sanki benim hiç senim olmamış, Sanki bizi hiç yaşamamışız, Sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış Ve sonra yarım bırakmışız gibi....! Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan.. Sanki benim hiç senim olmamış gibi......!!!

Alıntıdır...

18 Mart 2013 Pazartesi

Çalışana 5 müjde birden


Kamuda, belediyede, taşeronda çalışanlara müjde içeren çalışma tamamlandı. Sözleşmeliler kadroya alınacak, memurlara bir derece ve disiplin affı gelecek, uzman olma süresi kısalacak, taşeron firmada çalışanlar haklarına kavuşacak

Takvim gazetesinin haberine göre hazırlanan tasarı ile getirilen düzenlemeler şöyle:

1) TÜM SÖZLEŞMELİLER KADROYA
Halen görev yapan tüm sözleşmeliler kadroya geçirilecek. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi ile, Başbakanlık ve TRT gibi teşkilat kanununa dayalı sözleşmeli çalıştıran kurumlarda sözleşmeliler kadroya alınacak. Sözleşmeli personel uygulaması sona erecek. Mahalli idarelerde görev yapan tüm sözleşmeliler de kadroya geçirilecek. Ayrıca belediyelerde çalışan geçici işçilerin de kadroya geçirilmesi gündemde. KİT'lerde çalışan üniversite mezunu işçilerden isteyenler memur kadrosuna geçebilecek. Özelleştirme mağduru olarak bilinen 4/C'liler de kadroya geçirilecek.

2)MEMURLARA BİR DERECE VERİLİYOR
15 Ocak 2005'ten sonra göreve başlayan memurlara bir derece verilecek. 5289 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerine Bir Derece Verilmesi Hakkında Kanun ile, 15 Ocak 2005 tarihinde görevde bulunan memurlara bir derece verilmişti. 15 Ocak 2005'ten sonra göreve başlayan memurlar ile bu tarihten önce görevde bulunan memurlar arasında ortaya çıkan derece haksızlığı gideriliyor. Getirilen düzenleme ile Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan memurların göreve başlangıç derece ve kademelerine birer derece ilave edilecek. Görevde bulunup da bir derece ilavesinden yararlanamayan memurlara bir derece verilmesi düzenlenerek, yıllardır kangren olan sorun çözüme kavuşacak.

3)DİSİPLİN CEZALARINA AF
Memurlara disiplin affı geliyor. Yeni getirilecek düzenleme ile 14 Şubat 2005 tarihinden itibaren işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları affedilecek.

4) İKİ YILDA UZMANLIK
Halen, Hazine, planlama ve Başbakanlık gibi kurumlara, uzman yardımcısı olarak atandıktan sonra 3 yıl sonunda hazırladığı tezlerde başarılan olanlar, yeterlik sınavına girerek uzman kadrolarına atanılabiliyor. Uzmanlığa atama süresi 2 yıla indiriliyor.

5) TAŞERON İŞÇİSİNE TAZMİNAT VE YILLIK İZİN
Kıdem tazminatı ve yıllık izin konusunda şikayetleri olan taşeron işçilerinin yüzü gülecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında alt işverenlerin yanında çalışan işçilerin kıdem tazminatları, kamu kurum ve kuruşlarında geçen hizmet süresi esas alınarak, son çalıştığı kurum ve kuruluş tarafından ödenecek. Aynı işyerinde çalışmasına rağmen alt işvereni değişen taşeron işçileri bir yılını doldurmaları halinde yıllık izine hak kazanabilecek.


14 Mart 2013 Perşembe

BABA ÖLDÜĞÜNDE...


Bizi sevdiğini böyle mi öğrenecektik....

Uzun yol şoförüydü babam.Yüzünü 15 bazen 20 günde bir görürdük.Hep uzaktık hep bir soğukluk vardı aramızda.küçüklüğümde içinde babanın geçtiği anılarım yok benim.kucağında çektirdiğim resmimde olmadı hiç.Güzel bir söz duymadım 30 senede ağzından ama kötüde konuşmadı hiç birimize.

Dün saat 19,30 işten eve geliyorum.kayınvalidemler bizde.halbuki daha dün beraberdik.eşim odaya çekiyor beni. “Baban “diyor.”kalp krizi geçirmiş.anjiyo yaptılar.yoğun bakımda ama durumu iyi.”ne düşüneceğimi ne hissedeceğimi bilemeden kalakalıyorum öylece.”baba”bizim ailede çok uzak bir kavram.her ihtiyacımızı gören annem olmuştur.her derdimize koşan.bu nedenle belkide içinde baba geçen cümlelerim azdır ömrümde benim.

Hastaneye gidiyoruz eşimle.yoğun bakımda olduğundan yanına kimseyi almıyorlar.sadece doktordan bilgi alabilirsiniz diyor bir hemşire.doktoru beklemeye başlıyoruz.beklerken aklımdan binbir türlü düşünce geçiyor.normal zamanda aklınıza gelmeyecek şeyler neden hep böyle durumlarda gelirki.en son ne zaman sarıldım ona diye düşünüyorum.en son ne zaman girdik aynı kadraja.sanırım ben babama bayramdan bayrama sarılmışım bu yaşıma dek.içim burkuluyor.sol yanım acıyor.30 yaşında babasız kalmak fikri gerçekten insanın canını acıtırmışta haberim yokmuş.
Annemle konuşuyoruz.haber vermedikleri içinkızıyorum ona.baban “kızlara haber vermeyin” dedi diyor.O halde bile bunu düşünebiliyorsan bu kadar çok mu seviyordun bizi.
O kadar pişmanımki şimdi ona hiç sarılmadığıma.acaba o da bunu düşünmüşmüdür hiç.

İster gerçek anlamda olsun ister duygusal ne kadar mesafe olursa olsun aranızda.gidin ve sarılın annenize, babanıza, kardeşinize.Bunu yapmamış,yapamamış olmanın suçluluğu birgün kavurmadan içinizi.hala hayattalarsa gidin sarılın ve kocaman bir öpücük kondurun yanaklarına.Kimse bilemez çünkü ;belki bunlar çok geç olacak yarına...